14 Mart 2015 Cumartesi
6. Hafta
İlk ultrason randevumuzu aldık ve 03.12.2014 - Çarşamba günü Can'la birlikte Medicana'ya gittik.
O kadar heyecanlıyız ki, bebeğimizle ilk karşılaşma az değil.
Bebeğimiz henüz çok küçük olduğu için vajinal ultrason ile kontrole girdim. O kadar küçük ki.. Babası hemen kuru fasulye tanesine benzetti ve bu, bir süre O'na "kuru" dememize neden oldu. :)
Bebeğimiz şu anda 6 haftalık, ve biz her şeyin en başındayız. Doktorumuzun bizden istediği onlarca testin listesini ve 1 ay kullanacağım folik asit tabletlerimi alarak ofislerimize geri döndük.
Şu an içimde bir can olduğunun tam olarak idrakında değilim hak verirsiniz ki. Evet varlığını biliyorum ama minicik olduğu için hissedemiyorum. Ama buna rağmen bir anda gökten zembille inen "annelik" sıfatına yaraşır davranma hassasiyetine de sahibim.
İçinde seninle hayat bulan minicik bir can var ve sen ona ne kadar iyi bakarsan o kadar iyi olacak. Düşünmesi, hayal etmesi ve hayatını buna göre düzenlemesi bile harikulade bir duygu. Şimdiden bu kadar duygusalsam ilerleyen zamanlarda nasıl kök söktürürüm çevreme bilemiyorum.
Sanırım ben de o ağlak anne adaylarından biri olacağım. :)
Bebeğimizin babaannesi akşamki rutin ziyaretimizde torununa ilk hediyesini almıştı bile.
Sanırım bu süreçte şımartılan kişi o olacak ben değil, kıskansam mı ne yapsam? :)
Anneanne, dede, babaanne, teyze, hala, dayı :)
30.11.2014 - Pazar
Ve işte büyük gün :) Anneanne, dede, babaanne, teyze, hala, dayı olma zamanı...
Yemekler ve temizlik yapıldı, hazırlanıldı ve misafirler beklenmeye başlandı. Herkes tastamam olduğunda masaya oturup yemeklerimizi yedik. Masada bebek konusu açılıyor ama Can'da da bende de çıt yok, çaktırmamaya çalışıyoruz.
Masadan kalktığımız an Can, "söyleyelim" diye baskı yapmaya başladı ama daha duuuuur o kadar kolay değil. Hala hiçbir şey yokmuş gibi kahveleri yaptım, muhabbetimizi ettik, artık herkes "hadi yavaş yavaş kalkalım biz" moduna girdi.
İşte tam da o an, Can'a hazırladığım kutuyu salonun ortasına koydum, kapağını açtım ve kenara çekildim. Can'da yanımda.
En az bir 15-20 saniye herkes kutuya baktı, baktı, baktı ama hiç kimseden ses yok. İçimden ne kuruyorum ama "Hala anlamadınız mı, e hadi ama..." diye. :)
Sonra bir ses annemden "Ayça yoksa?" :)
Ve babam koltuktan uçarak bana doğru geldi ve sıkı sıkı sarıldı.
Kayın validemle annem ağlıyor, kayın validem Can'a, Ecem'le (görümcem) Tuğba (kız kardeşim) birbirine sarılmış, herkes şokta :)
Telefonlar açılıyor, müjdeler veriliyor, Çarşamba'dan beri biliyor olmama rağmen bugüne kadar nasıl saklayabildiğime şaşılıyor...
Sonuç olarak herkes mutlu, her 2 eve de ilk torun geliyor inşallah. :)
Ve işte büyük gün :) Anneanne, dede, babaanne, teyze, hala, dayı olma zamanı...
Yemekler ve temizlik yapıldı, hazırlanıldı ve misafirler beklenmeye başlandı. Herkes tastamam olduğunda masaya oturup yemeklerimizi yedik. Masada bebek konusu açılıyor ama Can'da da bende de çıt yok, çaktırmamaya çalışıyoruz.
Masadan kalktığımız an Can, "söyleyelim" diye baskı yapmaya başladı ama daha duuuuur o kadar kolay değil. Hala hiçbir şey yokmuş gibi kahveleri yaptım, muhabbetimizi ettik, artık herkes "hadi yavaş yavaş kalkalım biz" moduna girdi.
İşte tam da o an, Can'a hazırladığım kutuyu salonun ortasına koydum, kapağını açtım ve kenara çekildim. Can'da yanımda.
En az bir 15-20 saniye herkes kutuya baktı, baktı, baktı ama hiç kimseden ses yok. İçimden ne kuruyorum ama "Hala anlamadınız mı, e hadi ama..." diye. :)
Sonra bir ses annemden "Ayça yoksa?" :)
Ve babam koltuktan uçarak bana doğru geldi ve sıkı sıkı sarıldı.
Kayın validemle annem ağlıyor, kayın validem Can'a, Ecem'le (görümcem) Tuğba (kız kardeşim) birbirine sarılmış, herkes şokta :)
Telefonlar açılıyor, müjdeler veriliyor, Çarşamba'dan beri biliyor olmama rağmen bugüne kadar nasıl saklayabildiğime şaşılıyor...
Sonuç olarak herkes mutlu, her 2 eve de ilk torun geliyor inşallah. :)
10 Mart 2015 Salı
Hayatım, baba oluyorsun :)
29.11.2014 - Cumartesi
Can Marmaris'ten gece döndü ve hiç yüzünü göremeden o uyudu ben ofise geldim.
İçim içime sığmıyor, saatler sonra baba olacağını öğrenecek, hem de hiç beklemediği anda. :)
Hiçbir şey hissettirmeden 09.00-13.00 mesaimi bitirdim, eve geldim, Alice (golden kızımız) ve Melis'i (geçici yuvalık yaptığımız diğer golden) yürüyüşe çıkardık. Sonra eve döndük ve Can bir elinde tablet diğer elinde kumanda modunda koltuğa uzanmışken rahatını bozdum ve hazırladığım kutuyu kucağına bırakıverdim.
Kutuyu açtı ve... :)
Can Marmaris'ten gece döndü ve hiç yüzünü göremeden o uyudu ben ofise geldim.
İçim içime sığmıyor, saatler sonra baba olacağını öğrenecek, hem de hiç beklemediği anda. :)
Hiçbir şey hissettirmeden 09.00-13.00 mesaimi bitirdim, eve geldim, Alice (golden kızımız) ve Melis'i (geçici yuvalık yaptığımız diğer golden) yürüyüşe çıkardık. Sonra eve döndük ve Can bir elinde tablet diğer elinde kumanda modunda koltuğa uzanmışken rahatını bozdum ve hazırladığım kutuyu kucağına bırakıverdim.
Kutuyu açtı ve... :)
O kadar ağlayacağını gerçekten düşünemedim, öyle heyecanlı öyle tarifsiz anlar yaşadık ki... Sarıldı ve dakikalarca bırakmadı beni, baba oluyordu ve bu O'nun en çok istediği şeydi. :)
Nasıl öğrendim, nasıl oldu hepsini bir bir anlattım heyecanla. Hemen telefona sarıldı, "Sakın birşey paylaşma yada kimseyi arama daha annelerin haberi yok, bizi keserler." dedim. :)
Ama bu tüm arkadaşlarımızın toplandığı bir kutlama yemeği vermemize engel olamadı. :)
Anneleri arayıp "Yarın yemeğe mutlaka bizdesiniz." dedik. Kıllandılar ama belli etmedik, yarın asıl duygusal günü yaşayacağız.
Görüşmek üzere. :)
9 Mart 2015 Pazartesi
Hastane Macerası
28.11.2014 - Cuma
Şu hamilelik olayını resmiyete dökelim değil mi? Öyle bir çubukla olmaz neticede. :)
İşten yarım gün izin aldım ve en yakın - güvenilir gördüğüm hastane olan Medicana'ya gittim. Testim yapıldı ve 2 saatlik heyecanlı bekleyişim başladı.
Otur, kalk, yürü, tekrar otur derken bir anda stresten çatlamak üzere olduğumu farkettim. "Ya gebelik testi sonucum hatalıysa?" diye düşündüğümü ve moralimi bozduğumu hatırlıyorum. Öyle farklı bir his ki, sadece 1 damla kan hayatının en güzel yada en kötü haberini almanı sağlayabiliyor.
Koridorda onlarca hamile kadın, onlara bakıp bakıp uzaklara dalıyorum, kendi hamileliğimi hayal ediyorum, nasıl bir anne olacağımı ve Can'a bu mutlu haberi nasıl bir sürprizle vereceğimi düşünüyorum.
2 saat geçiyor, sonucu almaya gidiyorum ama yarım saat daha uzatıyorlar, deliriyorum.
"Tam sigara yakmalık stres" diye geçirmiştim aklımdan, gerçekten de öyle. Aklımı oynatmak üzereyim.
Ve o an geliyor. Dizilerde veya filmlerde izlediğimiz gibi bir rapor değil bana verdikleri. Bir sürü anlam veremediğim terim, o terimlerin karşısında yüzdelik değerler...
"E yani sonuç pozitif mi? Negatif mi? Anlamadım ki ben bunu." dedim sonuçları veren kıza. "Doktorunuzla görüşebilirsiniz." cevabı almamla "Benim doktorum yok ki" diye depresyona girmem 1 saniyemi aldı.
Hamilelerin dolu olduğu o meşhur koridorda yürürken bir doktor gördüm ve üstüne atlayarak "Bana yardım eder misiniz? Bu rapor ne demek istiyor?" diye sordum. Gülümseyerek "Hayırlı olsun, baya da büyümüş, şu an kalp atışlarını bile duyabilirsiniz." dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı.
Büyümüş? Kalp atışları? Hayırlı olsun?
Ben... Anne oluyorum! ANNE OLUYORUM!!! :D
7 Mart 2015 Cumartesi
Hamileyim :)
26.11.2014 - Çarşamba
Mide bulantıları, mide bulantıları ve mide bulantıları...
Sebebin kesinlikle stresten ve yeni işe başlama heyecanından olduğuna emindim aslında. İştahımın tamamen kesilmesine karşın sürekli açlık hissetmek, halsizlik, huysuzluk her zaman başıma gelebilir sonuçta, illa ki hamile mi olmam gerekiyor? :)
Bir Harbiye klasiği olarak öğle yemeği sonrası çaylarımızı içtiğimiz sırada Özde'nin yoğun ve karşı çıkılamaz baskısı neticesinde hiç umudum olmayarak Eczane'ye gidip gebelik testi aldık.
O kadar eminim ki hamile olmadığıma, niyeyse? :)
Şirket tuvaletinde heyecansız bir şekilde yaptığım testin sonucunu 5 dk. bile beklemeden "nasılsa sonuç negatif" diye ellerimi yıkamaya başladığım an göz kırptı bana çift çizgi.
Ellerim sabunlu, gözlerimde anlamsız bakışlar, kalbim sanırım durmaya yakındı çünkü nefes alamadığımı hissettim ve kapıyı açarak ablak ablak Özde'ye bakarak kolundan tuttuğum gibi O'nu da tuvalete soktum.
Hamile miyim ben şimdi? Gerçekten mi? :)
Ama Can burada değil, kime söylesem kime anlatsam?
Önce o öğrenmeli, sonra annemlere haber vermeliyim, Allah'ım nasıl bir hismiş bu meğer... :)
Çayla birlikte içtiğim o sigara var ya, işte o son sigaramdı.
O kadar garip hissediyorum ki, ne hissettiğimi bile bilmiyorum. Çığlık atarak kendimi sokaklara atasım var mesela, çok mu abartmış olurum ki? :)
Hemen hastaneye gidip emin olmalıyım ki, bu mutlu haberi resmiyete dökebileyim :)
Mide bulantıları, mide bulantıları ve mide bulantıları...
Sebebin kesinlikle stresten ve yeni işe başlama heyecanından olduğuna emindim aslında. İştahımın tamamen kesilmesine karşın sürekli açlık hissetmek, halsizlik, huysuzluk her zaman başıma gelebilir sonuçta, illa ki hamile mi olmam gerekiyor? :)
Bir Harbiye klasiği olarak öğle yemeği sonrası çaylarımızı içtiğimiz sırada Özde'nin yoğun ve karşı çıkılamaz baskısı neticesinde hiç umudum olmayarak Eczane'ye gidip gebelik testi aldık.
O kadar eminim ki hamile olmadığıma, niyeyse? :)
Şirket tuvaletinde heyecansız bir şekilde yaptığım testin sonucunu 5 dk. bile beklemeden "nasılsa sonuç negatif" diye ellerimi yıkamaya başladığım an göz kırptı bana çift çizgi.
Ellerim sabunlu, gözlerimde anlamsız bakışlar, kalbim sanırım durmaya yakındı çünkü nefes alamadığımı hissettim ve kapıyı açarak ablak ablak Özde'ye bakarak kolundan tuttuğum gibi O'nu da tuvalete soktum.
Hamile miyim ben şimdi? Gerçekten mi? :)
Ama Can burada değil, kime söylesem kime anlatsam?
Önce o öğrenmeli, sonra annemlere haber vermeliyim, Allah'ım nasıl bir hismiş bu meğer... :)
Çayla birlikte içtiğim o sigara var ya, işte o son sigaramdı.
O kadar garip hissediyorum ki, ne hissettiğimi bile bilmiyorum. Çığlık atarak kendimi sokaklara atasım var mesela, çok mu abartmış olurum ki? :)
Hemen hastaneye gidip emin olmalıyım ki, bu mutlu haberi resmiyete dökebileyim :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)